Tarihin En İyi Okçuları

17-09-2022 10:50
Tarihin En İyi Okçuları
Bugün okçulukta, dünyanın öncü ülkeleri arasında adını yazdırmayı başaran Türkiye'nin geçmişte de öncü okçuları bulunmaktaydı. Kimisi efsaneleşmiş, kimisi Tarihin en iyi okçuları. Tarihteki en iyi okçuların, okçuluk konusunda ileri toplumlardan çıkması elbette bir rastlantı değildir. Asya ve Avrupa kültürlerinden adını çağlar ötesine taşıyabilmiş okçuları sizler için sıraladık.
 
Bursalı Şüca: Osmanlı'daki en büyük okçulardandır. Kırmış olduğu birçok rekor bulunmaktadır. Tozkoparan İskender'in dahi kıramadığı rekorları bulunmaktadır. En uzağa ok atma konusunda ismi Tozkoparan İskender'in gölgesinde kalsa da, çok büyük bir okçu olduğu herkesçe bilinir. Memleketi Bursa'da adına dikilmiş bir heykeli bulunmaktadır. Kırmış olduğu rekorları bu yazımızdan okuyabilirsiniz. En etkileyicisi, Tozkoparan'ın ölmeden önce "Ah şu Şüca'nın Lodos menzili!" diye inlediğine dair rivayettir. 


Bursalı Şüca






























Giyom Tel
: İsviçreli efsaneleşmiş bir özgürlük savaşçısı olarak simgelenen, varlığı aslında tartışma konusu olan William Tell veya Türkçede Giyom Tel, 13. ve 14. yy.da yaşamış bir halk kahramanıdır. En bilindik hikayesi, oğlunun kafasına koyulan elmayı vurma hikayesidir. Zamanında Avusturya İmparatorluğu altında yaşayan İsviçrelilerin bu işgale kafa tutmasının Giyom Tel'le başladığına inanılır. Bir arbalet okçusu olan Giyom Tel, onun okçuluk becerilerini öğrenen zamanın görevli valisinin zorlamasıyla oğlunun kafasındaki elmayı vurmuştur. Yaşanan olayların neticesinde bir halk ayaklanması olduğundan ötürü, kahraman olarak addedilmektedir. Yaşayıp yaşamadığına dair kaynaklar üzerinden sağlıklı bir tartışma çevirilemese de, halkta efsaneleşmiş ve kültürde yer edinmiştir. Dolayısıyla gerçekten yaşanmışlığından daha önemlisi, halkın dilinde hayatta olmasıdır. Stefan Zweig gibi modern çağın yazarları ve bestecileri zaman zaman ona atıfta bulunurlar.



Giyom Tel




Robin Hood: İngiliz folklorunda 1100'lü yıllarda yaşadığına inanılan, gerçekliği çok net olmayan bir hayduttur. Robin Hood'un öncül hikâyelerinde düşmanı şeriftir. Daha sonraları düşmanı olan şerif despot, görevini kötüye kullanan, topraklara saldıran, yüksek vergilerle halkı boğan ve özellikle fakirlere çok kötü davranan biridir. Böylece kendisini halk nezdinde kahramanlaştıran bir üne sahip olur. Aslen bir çiftçi olarak betimlenen Hood, daha sonraki hikâyelerde ise bir soylu olarak karşımıza çıkmaktadır. Hatta bazı hikâyelerinde Haçlı Savaşlarına katılmak üzere gittiğinde, dönüşünde şerifin topraklarını alıkoyduğunu görmüştür. Fakir İngiliz halkı ezen, azınlık zengin Norman soyluları ve Norman işgaline karşı direnen vatansever İngiliz kahraman olarak anlatılmıştır. Hatta önü alınamayan bu düşmanlaştırma sonucu modern yazarlar arasında düşmanı Norman haricinde, Galli, İskoç, Fransız ya da İrlandalı olarak gösterenler de vardır.

Robin Hood birçok esere ve özellikle film, kitap, çizgi dizi ve oyunlara konu olmuştur. Kendisini en ünlü eden özelliği, zenginlerden çalıp fakirlere dağıtan bir kahraman oluşudur.

Robin Hood














Amazon Kadınları:
Heredot dahil birçok tarihçinin bugün Terme Samsun'da yaşadıklarına dair belgeleri günümüze ulaşmış olan Amazonlar yaklaşık M.Ö 20. ve M.Ö 12. Yüzyıllar arasında yaşamış, ağırlıkla savaşçı kadınların oluşturduğu, göçebe bir toplumdur. Yaygın inanışın aksine, Amazon Ormanları, Güney Amerika'da değil, Anadolu’da Ordu ile Samsun çevresinde yaşadıkları düşünülmektedir. Dede Korkut Kitabında Amazonlar "Alp Kızları" olarak isimleri geçmektedir. Çeşitli sebeplerden ötürü, topluluğun kadınları çocuklar hariç erkekleri katletmiş olduğuna dair yaygın bir inanış vardır. Anadolu'da oldukça ünlenen bu anaerkil düzen dillere destan olmuştur.  Özellikle savaşçılıkları ve cesaretleri ile anılırlar. Kullandıkları silahlar çift tarafı keskin balta ve mızraktır ancak özellikle okçuluk konusunda olağanüstü becerilere sahip oldukları söylenir. Efsanelere göre birlikleri atlı okçulardan ve mızraklı ve kalkanlı yayalardan oluşurdu. Yaygın bir inanışın zamanla mitleştirdiği üzere, her ne kadar biz okçular için de çok güzel bir hikaye olsa da, Amazon kelimesi Yunanca “mazos” (memesiz) kelimesinden gelmemekte, ve atları üzerinde daha iyi okçuluk yapabilmeleri ve yaylarını daha düzgün gerebilmeleri için çocukluk yıllarında tüm kadınların göğüslerinin kesilip dağlandığı ve bu yüzden Amazon olarak anıldıkları söylentisi tamamen yanlıştır. Ancak Hipokrat onların sağ memelerinin üzerine sıcak bronz metal kapatarak büyümelerine engel olduklarını ve böylece daha iyi ok atmayı hedeflediklerini yazar. Günümüze ulaşan hiçbir eserde memeleri kesilmiş gibi bir tasvir bulunmamaktadır. Mezarlıklarda yapılan kazılarda kadınların üçte birinin silahlarıyla gömüldüğü ve aynı erkeklerde olduğu gibi savaş yaraları sebebiyle ölenler olduğu gözlemlenmiştir. Dolayısıyla bu toplulukta dönemin erkekleri gibi savaşmış ve yara alıp ölmüş birçok kadının olması, en azından böylesine fiziksel bir alanda dahi kadın erkek eşitliğinin sağlanmış olduğunu göstermektedir. Bu sebeple de bu özellikleri birçok hikayenin efsaneleşmesine olanak sağlamıştır. Bugün Samsun Terme'de dinlenme tesisine gidenler Amazonları anlatan güzel bir heykeli görürler (aşağıda). Ayrıca yine Samsun'da bulunan Amazon Köyü'nü ziyaret edebilirsiniz. Konuyla ilgili güzel bir yabancı kaynak için buradan Archery360 sayfasına, buradan da konuyu iyice toparlayan Wikipedia sayfasına gidebilirsiniz.

Amazon Kadını - Terme, Samsun
Brady Ellison: Modern okçu Brady Ellison 21. yy'ın en başarılı okçularındandır. Çok kez olimpiyat madalyası almış, okçuluk tarihinin en iyi okçularından biri kabul edilmektedir. En başta makaralı yay kullanmaktayken antrenörlerinin yönlendirmesiyle olimpik yaya dönmüştür 2008, 2012 ve 2016 yıllarında olimpiyatlara katılmış olsa da 2019 yılında bir okçu için olabilecek en başarılı uluslararası başarılı yılını geçirmiştir. Aynı yıl hem Hyundai World Archery Şampiyonasını birinci bitirmiş ve bu unvanı beşinci kez kazanmıştır. Aynı yıl başka turnuvada sıralama atışlarında 72 ok atışında 720 tam puan üzerinden 702 puan alarak dünya rekoru kırmıştır. Slovenya'da, daha önce yine kendi kırdığı dünya rekorunu ekarte ederek yeni bir dünya rekoru kırmıştır: 144 okta 1440 tam puan üzerinden kendi 1367'sinin üzerine çıkıp 1378 attı.


Brady Ellison






























Tozkoparan İskender: Şüphesiz bir numarada Tozkoparan İskender. Kendisi en uzun rekorların sahibi olması yanında, Osmanlı'da en çok menzil alan kemankeş olarak da başta gelir. İmparatorluğun çeşitli illerinde 10 rekor kırmış, taş diktirmişti. Bunların hiçbiri daha sonra aşılamamıştır. Bugün dahi aşılamamış 846 metrelik menzilli dünya rekoru sayesinde adı bugünlere kadar ulaşmış, kendisi de efsaneleşmiştir. Bugün adına çekilen dizi sayesinde ismi yeniden çokça anılıyor. Ona ithafen isimlendirilmiş ürünlerimizi ve hakkında yazdığımız blog yazılarını gözden geçirin. Tarihimizin en önemli okçusu olarak kabul edilmektedir. Menzil taşlarından birinin Kulaksız'da olduğu düşünülmektedir.


Tozkoparan İskender (Fotoğraf: Caner Cangül)






























Mete Gazoz: Türkiye'nin gururu, okçulukta ülkemize ilk kez olimpiyatlarda madalyasını hem de altın olarak getiren Mete Gazoz, yaşayan en büyük okçulardandır. Dünya sıralamasında sürekli olarak başlarda olan Mete, okçulukla çok erken yaşlarda tanıştı. Onun başarı dolu hayatını incelemek için okumalara doymayanlara tavsiyemiz çok.




Mete Gazoz

IdeaSoft® | E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.